bugün

entry'ler (1714)

21 mayıs 2015 fenerbahçe bursaspor maçı

hak edenin eze eze yendiği maç. sarılardan lacivertli olan tamam, sıra kırmızılılarda.
not: Beşiktaş.

ilişkisi olunca taliplinin artması

yanlış başlıktır. talipli diye bir kelime yoktur. taliptir o talip.

meyve sularının çürük meyveden yapılması

kesinlikle doğru olan ifadedir. en azından tamek firmasının bu şekilde yaptığını biliyorum. peki bu durumda diğerleri nasıl rekabet edecekler ? her halde elleri armut devşirmiyor. içmeyin, alın meyveyi suyunu kendiniz sıkın.

ekşi sözlük

yazarı olmak için takla atanların burada hakkında ileri geri salladıkları sözlük. kabul, eski kalitesi kalmamıştır fakat yine de okunan ve okutan mecradır. asıl tuhaf olan bilgi içerikli entrilerin neredeyse hiç okunmadığı, farklılıkların görmezden gelinmez ise tam gaz aşağılandığı, neredeyse önüne gelenin içeri buyur edildiği bir sözlük ahalisinin ekşiye bok atması tam bir kedi-ciğer hikayesi. itirazı olan bir zahmet baksın açtığım bilgi içerikli başlıklara veya gündelik hayatta karşımıza çıkan dramlara ilişkin yazılarıma. neredeyse tamamında başlık başıma kalmış. çünkü şey, meme, diğer şey, popo ve benzeri uzuvlar yok.
lgbt hakkında yazdım, geldiler gay dediler. bakış açısına gel, gay olsam açıklıkla söylerim, lavuk bunu hakaret unsuru olarak kullanıyor.
uzun lafın kısası, hiç değilse ulu sözlüğü aşamamış tiplerin ki ben de o aşamayanlardan biriyim, dil uzatmaması gereken yerdir.

kim kardashian ın dudağından öpmek

öncelikler sırasını şaşırmaktır.

cenk tosun

yine koymuştur. bi koyuyor, istanbul'un farklı bölgelerinden farklı farklı sesler getiriyor. cenk tosun alayına kosun.

mustafa akıncı

2015 model Mehmet ali talat. bakıyorum da pek övülüyor kendisi. itiraf edeyim fazla tanımam. ama 10 sene önce annan planına evet deyip sonra gerçeklerle yüz yüze gelen insanların aynı ham hayalin bir kere daha peşine düştüğünü , önlerinde bu sefer talat yerine bu zatı görünce aklıma iki ihtimal geliyor. ya fazlasıyla saf ya da, anlarsınız işte.
bir de Türkiye'ye posta koymuş. ulan ağacın dibine düşen portakalı toplamaya üşenen adamlarsınız, nerede sizde o kendi kanatları ile uçacak kudret ?
rahmetli Denktaş'ın kemiklerini sızlatan ingiliz, rum hayranlarından birisi daha.

forevergreencrocodiles

üç satırlık bir mesajla gecemi aydınlatmış bir arkadaş bu yeşil timsah. bu saatten sonra ne dese inanırım, dünya durdu dese, hadi inelim derim.
en kısa sürede bursaspor'unu tekrar şampiyon olarak alkışlasın inşallah. söz, hayatta isek ve büyük bir mani çıkmaz ise tur maçında bir beşiktaşlı olarak yanında olacağım.

şehla bakış

ismail Kartal'ın oyunu iyi okuyamama sebebidir. bence sahaya diyagonalden bakmalı.

şehla bakış

ismail kartal ve Selçuk şahin bakışı.
ed: şaşı mı dedik lan, ne kızıyorsunuz?

ismail kartal

Selçuk Şahin'i oyuna almasını seviyorum. ikisi birden kulübedeyken bir birlerine karıştırıyorum. o şehla bakışlar...

ismail kartal

bu adama kızanın lahana kadar beyni yoktur arkadaş. adam dekoratif unsur işte. hiç eşyaya, mobilyaya kızılır mı lan?

sırrı süreyya önder

Politik stand up karakteri. apo'sunun oyuncak bebeği.

ermeni soykırım iddialarının nedeni

vaktiyle dayatılan ancak Türkiye'nin kurtuluş mücadelesini kazanması ile bizim açımızdan çöpe atılan ve gerçekte de öyle olması gereken ne var ki batılı büyük devletlerin kendi cihetlerinden tekrar piyasaya sürülmek üzere buzdolabına kaldırmış oldukları sevr anlaşmasını tekrar tedavüle sokmalarından başka bir şey değildir.
tarihleri boyunca rusya, ingiltere, fransa ve abd tarafından defalarca sömürülen ermeniler bu işin zavallı ( bu hakaret anlamında kullanılmamıştır ) piyonlarından başka bir şey değillerdir. yaşanan acılardan paylarına fatura çıkarmamak kolaycılığı kadar kalkıp adı geçen güçlü devletleri suçlayacak değillerdi her halde. bir de diaspora var, dünyanın dört bir tarafına dağılmış onca ermeniyi bir ideal etrafında toplamak için bu iddiadan elverişli bir enstrüman olamazdı. zamanla bu bir kimlik politikasının yanı sıra rantı bol bir endüstri haline de dönüştü. Türkiye'nin Müslüman kimlikli bir ülke olması batı aleminde kamu oyu desteğini kazanmak hususunda işleri kolaylaştırmıştır.
kimse kimseye hikaye anlatmasın, gerçekler ve trajediler Batı'nın umurunda falan değildir. hocalı'da, Ruanda'da, Bosna'da, Halepçe'de bunların hepsini gördük.bunlar dün ve evvelki gün olan soykırım, kıyım ve katliamlardır. bugün suriye dramı var. hangi birisi kapısını açtı. düne kadar ver yansın ettikleri esad'a şimdi koltuk çıkmıyorlar mı ? olay Türkiye'nin güzel, güdülür, küçük parçalara bölünmesi maksadıdır. kürdistan, büyümüş bir Ermenistan vesaire.
gelin bu düzlemde konuşup tartışalım. ama tarihle yüzleşmek gibi dünyada kimsenin yapmadığı bir işe gönüllü olmak enayiliğini de bırakalım. alemin tek manyağı biz miyiz?

kim kardashian ın sözde soykırıma verdiği destek

götü ile verdiği destektir. mutlaka dikkate alınmalıdır.

tarihimizle yüzleşelim

masum bir önerme gibi görünüyor ama değil. askerlikte örtü kuvveti diye bir kavram vardır. bu da öyle. aslında anlatılmak istenen gelin şu suçların alayını üstlenelim. mesela ermeni soykırımını yaptık diyelim. gerekçe de hazır, bilmem ne kadar ülke tanımış. onların götüne koyayım. hayır böyle ciddi bir konuda adamın ağzını bozduruyorsunuz, ona ayrı yanarım.
Osmanlı arşivlerinde tehcir edilen ( tehcir diyorum, aykırı konuşunca kendini aydın zanneden tatlı su hümanisti entel züppe ve sen doğduğu ülkeye düşman aşağılık kompleksli haincik ) her bir ermeni yurttaşın kaydı tutulmuş, malı, mülkü teminat altına alınsın diye yerel amirler müteselsil olarak mesul ilan edilmiş, o zamanki bakanlar kurulu kararı var arşivlerde, gelin bakın diyoruz, elin Fransız, Amerikalı, isviçreli orospu çocuğunun umurunda değil, o zaten türkleri mahkum etmiş. onun bunun yalan hatıratını delil kabul ediyor. en son talat Paşa'nın katilinin oğlu '' babam kahraman değil, katildi , mahkemede söylediği gibi hiç bir kız kardeşi de yoktu '' dedi. kime, bir alman ve Amerikan gazetesine. aç oku yavşak.
bunu söylemekten nefret ediyorum ama, hayatta en iyi üç arkadaşından biri yunan ( rum değil, basbayağı yunan, nickime bakın bir ) bir diğeri ermeni olan bir adamım ben. babam laz, annem Arnavut, milliyetçilikten nefret ederim ama kendimi türk olarak tanımlarım.
Türkiye'de Beşiktaş'ı, dışarda olympiakos'u tutarım. açın bakın azınlıklar hakkında ne yazmışım, faşist, şovenistin teki miyim?
kendi çapımda, haksızlığa uğrayan, ötelenen herkesin, her grubun yanında olmaya çalışırım. lgbt hakkkında yazdıklarımdan dolayı adım gaye çıktı. bu benim için bir aşağılama değil elbette. olsam söylerim. itiraf etmem, söylerim.
bu ermeni soykırımı hakkında düşündüklerim de böyle. olmayan suçu kabullenmem.

not: ne çabuk okudun da eksiledin?

şirin payzın

programının isminden ilham alarak kendisini 360 derece çevirip çevirip dövmek istediğim kadın. çok sinir bir tip, konuşmasını da bilmiyor, jestleri abartılı. ama dayak atma isteğim bunlardan kaynaklanmıyor, manyak mıyım ben ?
sopalamak istiyorum çünkü, bu kadının nohut irisi beyninde bir çip var sanki. bu çip onu akla gelebilecek her konuda türklerin ve Türkiye'nin olağan suçlu olduğuna programlıyor. pkk haklıdır, türkler Ermenilere soykırım uygulamıştır. aksi düşünülemez. tavşan tipli kadın, ama sevimsiz bir tavşan.

volkan demirel aziz yıldırım emre belözoglu

tamamı değil ama küçümsenmeyecek bir kısım Fenerbahçeli tarafından hala körü körüne savunulan üç şahıs. sanılıyor ki Fenerbahçe nefretimizden dolayı bu insanlara saldırıyoruz, onlara haksızlık ediyoruz. niye alex herkes tarafından el üstünde tutuluyor, niye Mehmet Topal'a kimse toz kondurmuyor. topal da eski Galatasaraylı üstelik. lefter'e, Seba'ya niçin herkes üzüldü.
lefter, Süleyman seba, metin oktay ve alex'in olduğu her şey söz konusu üç insanın olamadığı her şeydir.
bir gün gelecek, uzak olmayan bir istikbalde bugün bu üç kişiyi savunanlar da pişman olacaklar, mahcubiyet duyacaklar.

alex de souza

Beşiktaşlıyım ben. dolayısı ile alex mağdurlarından. adam bizi yıktı geçti, çuvalla gol attı. normalde hafiften de olsa gıcık kaparsın değil mi. yoo, öyle olmadı. futbolu muhteşem, golleri fantastik, sevinci abartısız, tahrik etmeden olunca batmıyor. neticede adam işini yapıyordu.
zaman içinde sıra dışı futbolculuğundan ziyade insan tarafı daha çok dikkatimi çekmeye başladı. hep ağır başlı, daima ölçülü ama en uygar şekilde tepkisini veren ancak asla uysal koyun olmayan bir profil gördük alex'te. başta biz onu soğuk, sadece mantıktan ibaret bir adam sandık. zaman içinde gördük ki hiç de öyle değilmiş. tersine alabildiğine duyarlı bir insanmış. taraftarlar, evinin önünde tezahürat yaparken alex'in duygulanış şekli onun bu güzel tarafını da ele verdi. sessizce başını eğerek, dudaklarını ısırıp mahcupça el sallamıştı. keza heykelinin açılışında.
çok yabancı futbolcu geldi, gitti. türkiye ile kulübü ile bağını bu kadar muhafaza edenini görmedim. kimse bana bizim pascal'dan bahsetmesin. o Beşiktaşlılığı ve bu ülkeyi bir güzel sömürüyor. van hoojdonk da iyi adamdı. geldi gitti ama hep profesyonel vesilelerle. alexten dolayı Fenerbahçe'ye imreniyorum. hayır kıskanmıyorum sadece imrenmek benimki.
tanım olarak şu söylenebilir, insanın çocuklarına rol modeli olarak gösterebileceği kişi. çocuk ister piyanist, ister kasiyer, isterse avukat olsun. önce işini iyi yapsın, kendisine ve çevresine saygısı olsun, alçak gönüllü olsun. budur.

thor heyerdahl

çok büyük adam. ne yapmıştır peki, kuduz aşısını bulmamıştır, ya da atomu parçalayan o değildir. çok büyük adamlar, daha doğrusu insanlar dogmalara karşı çıkanlardır, iddialarının peşinden giden, iddialarından ilham alıp başkalarına ilham verenlerdir. insanlık bu ilhamla okyanusları aşmış, aya inmiştir, bugün Mars'ı fethetme peşindedir, Mozart bu ilhamla bestelemiştir, sinan bu ilhamla şaheserlerini dikmiştir, kurtuluş savaşları bu ilhamla verilip kazanılmıştır. çok büyük insanlar ruhunda maceraların fırtınalarını estirenlerdir.
bir de şöyle bir not, thor heyerdahl yüzme bilmezmiş.